Uzmanlar, çocuğun sünneti kabul etmesinin önemini vurgulayarak, “Yenidoğan döneminde ve 2 yaşından önce gerçekleştirilen sünnet işlemlerinde ailenin bilgilendirilmesi şarttır. Eğer 2 ile 6 yaş arasındaki çocuklarda tıbbi bir zorunluluk bulunmuyorsa, sünnet tavsiye edilmez” şeklinde konuştu.
Çocuk Cerrahisi alanında uzman olan Doç. Dr. Cüneyt Atabek, sünnet üzerine bilgiler verdi.
Doç. Dr. Atabek sünneti şöyle tanımladı: “Erkek çocuklarda, penisin ucunu kaplayan ve onu koruyan deri tabakasının bir bölümünün çıkarılması işlemidir. Bu işlem sonucunda penisin ucu (glans) açığa çıkar. Sünnet, genellikle dini ya da kültürel sebeplerden dolayı, birçok farklı din ve kültürde erken yaşlarda erkek çocuklarına yapılan bir uygulamadır.”
Doç. Dr. Cüneyt Atabek, sünnetin sağlık üzerindeki olumlu etkilerine işaret ederek şunları söyledi: “Erkeklerde ve özellikle bebeklerde görülen idrar yolu enfeksiyonları, bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve AIDS’in önlenmesine yardımcı olduğu düşünülen sünnet, bu iddiaların ilk dile getirildiği zamanlarda dikkat çekmişti. Ancak, bu hastalıkların riski, sünnetin potansiyel risklerinden daha az olduğu için, günümüzde yaygın olarak sünnet yapılmasını destekleyen yeterli bir neden olarak kabul edilmemektedir. AIDS ile ilgili tartışmalar ise devam etmektedir.”
Doç. Dr. Cüneyt Atabek, sünnetin hassasiyetine ve gerekliliklerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
“UZMAN ELLERDE GERÇEKLEŞTİRİLMELİ”
Sünnetin, diğer cerrahi müdahaleler gibi, özel şartlara sahip ameliyathanelerde ve tecrübeli cerrahların elinde yapılmasının zorunlu olduğunu belirten Doç. Dr. Atabek, “Sünnet, çocuğun psikolojisini olabildiğince az etkileyecek şekilde gerçekleştirilmelidir” dedi.
“ÇOCUĞUN RIZASI ESASTIR”
Doç. Dr. Atabek, 6 yaş üstü her çocuğun, uygulanacak tıbbi işlemler hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Çocuğun sünnete rızasının olması, bu işlemin kabul edilmesinde kritik bir faktördür. Yenidoğan döneminde ve 2 yaş altında yapılacak sünnetlerde ailenin tam bilgilendirilmesi şarttır. 2 ile 6 yaş arasında tıbbi bir zorunluluk olmadıkça sünnet önerilmemektedir. Yenidoğan sünnetinin yapılabilmesi için, bebeğin sağlık durumunun uygun olması ve herhangi bir ek sağlık sorunu bulunmaması gerekmektedir. Yenidoğan sünneti sonrasında idrar yolu enfeksiyonu riskinin azaldığı ve çocuğun psikolojik olarak etkilenmediği gözlemlenmiştir” ifadelerini kullandı.
“HASTANE KOŞULLARINDA YAPILMALIDIR”
Sünnet yöntemleri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Atabek, “Koter ve lazer gibi ısıl yöntemler, yüksek risk taşıyan ve komplikasyon oranı daha yüksek olan tekniklerdir. Penisin her birinin farklı özelliklere sahip olması nedeniyle, en güvenilir yöntem klasik cerrahi tekniklerdir. İyileşme süresi genellikle bir hafta civarındadır. Dikkatli ve ustaca yapılan bir sünnet işlemi sonrasında, komplikasyon riski oldukça düşüktür. Halk arasında ‘peygamber sünneti’ olarak bilinen ve sünnetli doğma sanısıyla karıştırılan hipospadias, doğuştan bir penis anormalliğidir. Normal bir peniste idrar kanalı ucunda sonlanırken, hipospadias durumunda idrar kanalı penisin alt tarafında ve daha geri bir noktada sonlanır. Bu, genellikle 6 ay ile 18 ay arasında cerrahi müdahale gerektiren bir durumdur. Sonuç olarak, sünnet, doktorunuzun önerisi olmadıkça ve tıbbi bir zorunluluk bulunmadıkça, ailenin kararıyla yapılacak bir işlemdir. Ancak, sünnet işlemi gerçekleştirilecekse, erkek genital estetiği açısından önemli olan bu operasyon, hastane koşullarında ve profesyonel bir şekilde yapılmalıdır” şeklinde konuştu.