Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye’de beşinci hastalık paniği başladı

Beşinci hastalık giderek artıyor! Tüm detaylar haberimizde.

Beşinci hastalık giderek artıyor!

Beşinci hastalık giderek artıyor! Tüm detaylar haberimizde.

Türkiye’de beşinci hastalık paniği artıyor! Uzman isim aileleri uyardı! Tüm detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz.

BEŞİNCİ HASTALIK ARTIYOR

5-15 yaş arasında çocuklarda ortaya çıkan ve yanaklardaki döküntülerle belirti gösteren B10 yani beşinci hastalıkla ilgili Türk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı, Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş önemli açıklamalar yaparak aileleri uyardı. Çokuğraş hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi; ‘Döküntü kol, bacak dış yüzeyinde oluyor ve dantel halini alıyor. Beşinci hastalık önemli artış gösterdi. Her sene oluyordu ama bu sene daha fazla var. Kızılla karıştırılabiliyor ama kızıl döküntüsü bütün gövdede oluyor sadece yanaklarda değil. Alerjik hastalıklarla karıştırılabiliyor. Turşu yedi, şunu yedi kızardı diye gelen aileler oluyor. Beşinci hastalık aslında basit bir virüs enfeksiyon. Her sene okul mevsimlerinde, sonbahar, kış, ilkbahar zamanlarında 5-15 yaş arasında ortaya çıkan bir döküntü hastalığı. Döküntü son derece tipik, aslında bir şeyle karıştırılmaz. İşi bilen biri hemen anlar. İki yanak tokat yemiş gibi kızarır. Döküntü, kol ve bacak dış yüzeyindedir. Giderek dantel halini alır, girintili, çıkıntılı bir döküntü olur. Bu döküntüler hecme hecme geliyor, önce bir döküntü oluyor, geçiyor galiba denir tekrar çıkar ve 1 hafta sürer. Eşlik eden hafif ateş olabilir, bazen hiç olmaz, bazen kaşıntı olabilir. Bu ateş olmaması, kaşıntılı olması da alerjik hastalıkla karıştırılmasına sebep oluyor. Turşu yedi, bunu yedi diye gelen çok kişi oluyor. Beşinci hastalık çok arttı. Bunu hem kendi pratiğimde görüyorum hem arkadaşlardan duyuyorum. Her sene bu mevsimlerde olur ancak bu sene daha fazla var. Çok basit bir hastalık, komplikasyonu neredeyse yok gibi ama az da olsa bağışıklık sistemi bozuk kişilerde kansızlığa sebep olabilir. Okul çocuklarını tutar, bazı durumlarda yetişkinlerde de yaşanabilir. Erişkin kadınlarda olduğu zaman eklem komplikasyonu yaşanabilir. Döküntünün yayılımı gövdeyi çok tutmuyor. Yanakta kızarıklık olması bazen kızılla karıştırılabiliyor. Bütün vücut bazen mürekkep sürmüş gibi kırmızı olur, daha yüksek ateş olur. Hastalık bulaşabilir ama kızamık gibi aşırı bulaşıcı değil. 

beşinci hastalık belirtileri

Birkaç gün evde dinlenmesi eğer kaşıntı fazla ise kaşıntı giderici ilaç birkaç gün kullanılabilir. Ateş olursa ateş düşürücü olabilir. Ama antibiyotik asla kullanılmaz. Bu beşinci hastalık, bir de altıncı hastalık var. 3 yaşından küçük çocuklarda genel olarak 6 ay ve 2 yaş arasında görülüyor. Bu da çok tipik. 3 gün çok yüksek ateş olur, havale bile geçirebilir. Başka bir fizik muayene bulgusu genelde olmaz. Bu çocuğa ne oldu diye tahliller yapılabilir ama üçüncü gün sonunda ateş birden düşer ve kızamığa benzeyen döküntüler olur. 24 saat döküntü sürer ve sonra geçer. Burada dikkat edilmesi gereken şey çocuğun yaşı. Bir ilacı yok. Kafa karıştırabilecek şeyler döküntülü hastalıklar arasında yanlış yere antibiyotik veya başka birtakım ilaç kullanılıyorsa döküntüleri ilaç alerjisi olarak yorumlayabilirsiniz. Her şeyden önce antibiyotiğin çok kullanılmaması gerekiyor. Türkiye antibiyotiğin en kötü kullanıldığı ülke, geçen sene birinci Yunanistan olmuştu ve bu sene geri aldık. Her ateşli hastalıkta antibiyotik kullanmak belirtileri yorumlarken doktorları da zorluyor. Yüksek ateş olduğunda doktora danışmak en iyisi. El, ayak, ağız hastalığı olarak eskiden beri bilinen hastalık dönem dönem artabiliyor. Ateş olabiliyor, ellerde özellikle avuç içi, ayak tabanı, ağız içi ve ağız çevresinde döküntü, kabarcık veya yaralarla giden bir hastalık. Bazen ciddi ateş olabilir. Tek bir virüsün yaptığı bir hastalık değil, birkaç farklı virüs tarafından yapılan hastalık, bazıları salgına sebep olabilir. Özellikle Uzak Doğu’da böyle salgınlar yaşanmış. Tanı koyulması zor değil. Gövde, kol ve bacakta pek döküntü olmuyor. Daha çok el, ayaklarda oluyor. Bütün virüs hastalıklarının belli bir tedavisi yok. El ayak ağız hastalığında ağız içinde o yara ve lezyonlar olduğunda beslenme bozulabilir. Bunlar bulaşıcı hastalıklar, böyle durum olduğu zaman başka çocuklardan uzak tutulması da önemli. Mümkün olduğunca birkaç gün evde kalabilirler. Bu hastalıkların aşısı henüz bulunmadı. Bu çocukların iyi beslenmesi gerekiyor, çünkü hastalık sırasında çocuğun iştahı kesildiği için beslenme bozulmuş oluyor.’