Nöbetçi Eczaneler
Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF, Avrupa’da kızamık vakalarının sayısının artış gösterdiğine ve bu yıl içinde tespit edilen vaka sayısının, geçen yıl bildirilen toplam 300 binlik rakamı geçmesinin beklendiğine dikkat çekti.
DSÖ ve UNICEF’in son raporlarına göre, 2024’ün ilk çeyreğinde Avrupa Bölgesi’nde yer alan 53 ülkenin 45’inde toplamda 56.634 kızamık vakası ve 4 ölüm vakası kaydedildi. Önceki yıl boyunca ise 41 ülkede 61.070 vaka ve 13 ölüm gerçekleştiği rapor edilmişti.
Raporda belirtilenlere göre, kızamık özellikle çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor; en riskli grup ise küçük yaştaki çocuklar. Yüksek hastane yatış oranları ve çocukların bağışıklık sistemlerinin uzun vadeli olarak etkilenmesi, onları diğer enfeksiyonlara karşı daha kırılgan kılıyor. DSÖ’nün Avrupa Bölgesi’ndeki verilerine göre, 2023’te kızamığa yakalanan çocukların yarısından fazlası hastanelik oldu, bu da toplum ve sağlık altyapısı üzerinde büyük bir yük oluşturuyor.
Kızamık Vakalarındaki Artış Alarm Veriyor: DSÖ ve UNICEF’ten Acil Eylem Çağrısı
DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Henri P. Kluge, kızamık vakalarının ciddiyetini vurgulayarak, herhangi bir vaka tespitinin hemen harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Dr. Kluge, 2023 yılında bildirilen vakaların büyük bir kısmının beş yaş altı çocuklarda görüldüğünü, bu durumun COVID-19 pandemisi sırasında aksayan rutin aşı programlarının sonuçları olduğunu ifade etti.
Raporda, dünya genelinde kızamık vakalarının artış trendinde olduğu ve 2024 yılında şu ana kadar rapor edilen vaka sayısının, geçen yılın toplam vaka sayısını geçebileceği uyarısında bulunuldu. Aşı olmamanın kızamık için büyük bir risk faktörü olduğu vurgulanarak, aşılanmamış veya eksik aşılanmış bireylerin bulunduğu bölgelerde hastalığın yayılma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi. Kızamık vakası veya salgını bulunmayan ülkelerin, virüsün yayılmasını önlemek adına önleyici tedbirler alması gerektiği, mevcut salgınlarla mücadele eden ülkelerin ise aşı kampanyalarını güçlendirmesi, vaka izleme ve temas takibini artırması ve aşı kapsamındaki boşlukları doldurmak için epidemiyolojik verileri kullanması gerektiği ifade edildi. UNICEF ve DSÖ’nün, bu süreçte ülkelere destek olmaya devam edeceği kaydedildi.