Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Doğru beslenme hamile kalmayı kolaylaştırıyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Doç. Dr. Kemal Atasayan, hamilelik üzerine yaptığı açıklamasında “Hamile kalmak istiyorsanız beslenmenizin kalitesini artırmanız gerekiyor. Araştırmalar zengin bir beslenmenin doğurganlığı artırabileceğini gösteriyor” diye konuştu.

Kadın Hastalıkları ve Doğum

Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Doç. Dr. Kemal Atasayan, hamilelik üzerine yaptığı açıklamasında “Hamile kalmak istiyorsanız beslenmenizin kalitesini artırmanız gerekiyor. Araştırmalar zengin bir beslenmenin doğurganlığı artırabileceğini gösteriyor” diye konuştu.

Doğurganlık son yıllarda dünya genelinde azalmıştır ve kısırlık şu anda küresel alanda en az 50 milyon kadar çifti etkilemektedir. Dünya çapında ortalama her 6 ila 7 çiftten biri kısırlık sorunu yaşıyor. Son araştırmalar, son 50 yılda dünya genelinde 20-24 yaş arası kadınlarda doğurganlığın %45, erkeklerde sperm sayısının ise %50 oranında azaldığını gösterdi.

Medicana Ataköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kemal Atasayan, geçtiğimiz günlerde doğurganlıkla ilgili önemli yazılar paylaştı.

Doğru beslenme hamile kalmayı kolaylaştırıyor

Doğurganlığı etkileyen birçok faktörün bulunduğunu ancak dikkat edilmeyen en önemli konulardan birinin de beslenme olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Araştırmalar, doymamış yağların, tam tahılların ve baklagillerin, meyve ve sebzelerin, çoklu protein kaynaklarının ve yüksek yağlı süt ürünleri açısından zengin beslenmenin doğurganlığı artırabileceğini gösteriyor. Ayrıca hamileliğinize iyi bir başlangıç ​​yapmanıza da yardımcı olabilir. Hamile kalmanıza yardımcı olacak sihirli bir yiyecek veya özel bir diyet olmasa da doğurganlığınızı desteklemenin bir numaralı yolu, sağlıklı gıdaları içeren bir beslenme modelini takip etmektir” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Kemal Atasayan, antioksidan bakımından zengin besinlerin tüketilmesini önerirken “Antioksidanlar vücudunuzdaki hem sperm hem de yumurtalara zarar verebilecek serbest radikalleri etkisiz duruma getirmeye yardımcı oluyor. Antioksidanların hem erkeklerde hem de kadınlarda doğurganlığı artırabileceğine dair çok az kanıt var. Antioksidan alımınızı artırmak istiyorsanız diyetinize daha çok meyve, sebze, kuruyemiş ve tam tahıl ekleyin. Ayrıca C ve E vitaminleri, folat, beta-karoten, lutein veya antioksidan içeren takviyeler de alabilirsiniz” diye açıklıyor.

“GÜZEL BİR KAHVALTI, DOĞURGANLIK DURUMUNU ETKİLEYEN HORMONAL ETKİLERİ İYİLEŞTİREBİLİR”

Doç. Dr. Atasayan, lezzetli bir kahvaltının çok önemli olduğunu belirterek şöyle devam etti:

“Doyurucu bir kahvaltı yapmak, özellikle de önemli bir kısırlık sebebi olarak bilinen polikistik over sendromunuz (PCOS) var ise, bir kadının doğurganlığını artırabilir. 2021’de yapılan bir araştırma, günün erken saatleri içerisinde kalori alımının PKOS semptomlarını iyileştirebileceğini buldu. Kahvaltı içeriğini seçerken protein oranı yüksek, karbonhidrat oranı düşük besinleri tercih edin. Araştırmalar, karbonhidratların PKOS’lu kişilerde inflamasyonu artırabileceğini gösteriyor”

Doç. Dr. Kemal Atasayan, omega-3 yağ asitlerine öncelik verme durumunun önemini vurgularken, “Her gün sağlıklı yağ tüketmek, doğurganlığı artırmak ve genel sağlık açısından önemlidir. Omega-3 yağ asitleri özellikle doğurganlığın arttırılmasında faydalıdır. Bu sağlıklı yağ; yağlı balık, keten tohumu, keten tohumu yağı, chia tohumu ve fındık gibi besinler içerir.” dedi.

KARBONHİDRAT MİKTARINA SINIR BELİRTİLMELİDİR

Doğru beslenme hamile kalmayı kolaylaştırıyor

Karbonhidrat alımının azaltılması gerektiği hakkında konuşan Doç. Dr. Kemal Atasayan, konuşmasında “Özellikle PKOS’lu kişiler için genel olarak kalorinin %45’inden azının karbonhidratlardan geldiği ve düşük karbonhidratlı beslenme planının izlenmesi önerilir. Mesela; günde yaklaşık olarak 1.800 kalori tüketiyorsanız bu, yaklaşık 200 gram kadar karbonhidrat anlamına gelmektedir. Çeşitli çalışmalar karbonhidrat alımını kısıtlamanın PKOS üzerinde faydalı etkileri olduğunu göstermektedir. Aşırıya kaçmayın. Çok az karbonhidrat tüketmek veya hiç karbonhidrat tüketmemek de sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Rafine karbonhidrat alımının azaltılması konusuna da değinen Doç. Dr. Kemal Atasayan, “Karbonhidratların sadece miktarı değil, türü de etkilidir. Rafine karbonhidratlara çok dikkat etmelisiniz. Şekerli yiyecek ve içeceklerin dışında beyaz makarna, ekmek, pirinç gibi işlenen tahıllarda da bulunurlar. Vücut bu karbonhidratları hızlı emerek kan şekeri ile insülin seviyelerinin yükselmesine neden olur. Rafine karbonhidratların da yüksek bir glisemik indeksi (GI) vardır. GI, karbonhidrat açısından zengin bir gıdanın kan şekeri derecesini önemli ölçüde artırıp artırmadığını göstermektedir. İnsülin, yumurtaların olgunlaşmasına destek olan yumurtalık hormonlarına benzer kimyasal özelliklere sahiptir. Kalıcı olarak yüksek insülin seviyeleri vücudun az üreme hormonu üretmesi durumuna neden olabilir çünkü vücut bunlara ihtiyacı olmadığını düşünür. Bu, yumurtanın olgunlaşmasına ve yumurtlamaya yol açabilir” diye konuştu.

Doç. Dr. Atasayan, lif oranı yüksek gıdalara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Araştırmalar, lif oranı yüksek, ilave şeker oranları düşük bir beslenmenin kadınların doğurganlığını artırabileceğini gösteriyor. Tam tahıllar, meyve ve sebzeler, fasulye gibi besinlerdir. Mümkün olduğunda önerilen günlük lif alımı 25 gramdır” diye açıklıyor.

PROTEİN KAYNAKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Doç. Dr. Kemal Atasayan, proteinin herhangi bir diyetin önemli parçası olduğunu, ancak bazı kaynakların özellikle doğurganlık için yararlı olabileceğini söylüyor. Dr. Kemal Atasayan, konuşmasının “2019’da yapılan bir araştırma, Akdeniz tarzı beslenmenin doğurganlığı artırabileceğini ortaya çıkardı. Bu tür diyet durumlarında balık oranı daha yüksektir ve kırmızı ile işlenmiş et oranı da daha düşüktür. Akdeniz tarzı şeklinde bilinen diyetler ayrıca daha fazla antioksidan ve omega-3 yağ asitleri içerme eğilimindedir. Aslında beslenmenize daha fazla balık eklemek için daha fazla sebep var. Bir çalışma, in vitro fertilizasyon şeklinde yardımcı üreme teknolojilerinin kullanılmasından sonra daha yüksek balık tüketiminin daha yüksek doğum oranlarıyla ilişkili olduğunu buldu” ifadelerine yer verdi.

SÜT ÜRÜNLERİNDEN ASLA KORKMAYIN

Doğru beslenme hamile kalmayı kolaylaştırıyor

Süt ürünlerinin doğurganlık başta olmak üzere sağlığınızı etkileyen bazı faktörlere zararlı olduğuna dair bir teori bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Kemal Atasayan, konuşmasına şu ifadelerle devam ediyor:

“Ancak araştırmalar durumun bu şekilde olmadığını gösteriyor. 018’de yapılan bir araştırma, süt ile kadın kısırlığı arasındaki varsayılan bağlantıya ilişkin araştırma sonuçlarının tutarsız derecede olduğunu kaydetti. Süt ürünleri, doğurganlığa fayda sağlayabilecek D vitamini dahil olmak üzere birçok önemli besin maddesini içerir. Süt ürünlerinin doğurganlık durumunu artırıp artırmadığı belli olmasa da olumsuz etkisi olduğuna dair sağlam bir kanıt yok. Erkekler süt ürünlerini tüketirken az yağlı ürünleri tercih etmelidir. 2013’te yapılan bir araştırma, yüksek yağlı süt ürünlerinin spermlerin üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabileceğini, ancak az yağlı süt ürünlerinin de aynı etkiye sahip olmadığını buldu” .

Egzersizin doğurganlığın artması dahil sağlık açısından pek çok faydasının olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Kemal Atasayan, konuşmasında ayrıca “Orta düzey fiziksel aktivitenin artması, özellikle obez hastalarda kadın ve erkeklerin doğurganlığı üzerinde olumlu etki yaratıyor. Çoğu şeyde olduğu şekilde egzersiz yaparken ölçülü olmak oldukça nemlidir. Aşırı egzersiz bazı kadınların doğurganlığını olumsuz etkileyebilir. Sizin için hangi egzersiz türünün en faydalı olacağını belirleyebilmek adına bir sağlık uzmanıyla konuşun” ifadelerini de kullandı.

RAHATLAMAK İÇİN ZAMAN AYIRIN!

Doğru beslenme hamile kalmayı kolaylaştırıyor

Hamile kalmaya çalışmanın kadınlarda daha fazla strese neden olabileceğini vurgulayan uzman isim “Stresin doğurganlığı etkileyip etkilemediği tartışmalıdır ancak stres adet döngünüzü etkileyebilir ve bu durum da doğurganlığınızı etkileyebilir. Gebeliğe bağlı stres ya da kaygı günlük yaşamı olumsuz etkiliyorsa, bir akıl sağlığı uzmanıyla konuşmak yardımcı olabilir” diyor.

Doç. Dr. Kemal Atasayan, aşırı kilolu ya da zayıf olmanın yumurtlama sürecini etkileyerek doğurganlığı olumsuz yönde etkileyebileceğine inanıyor. Atasayan, “Eğer obezseniz, vücut ağırlığınızın %5’ini kaybetmek, vücut kitle indeksini (BMI) daha düşük tutmak ve trigliserit düzeylerini kontrol etmek doğurganlığı artırabilir. İdeal vücut kitle indeksi 20 ile 24 arasında olsa da sağlıklı kilonun herkes için farklı olduğunu ve BMI’nin sağlığın mükemmel bir göstergesi olmadığını unutmayın. Özel vücut ve egzersiz alışkanlıklarınız gibi birçok faktör kilonuzu etkilemektedir. Kilo vermenin ya da almanın doğurganlığınızı artırıp artırmayacağı durumunu belirlemek adına sağlık uzmanıyla mutlaka konuşun.” dedi.

Doç. Dr. Kemal Atasayan, konuya ilişkin açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Yakın zamanda yapılan bir araştırma, kadınlarda düşük demir seviyeleri ile doğurganlığın azalması arasında bariz bir neden olmaksızın potansiyel bir bağlantı buldu. Yakın zamanda kan testi yaptırmadıysanız demir seviyenizi belirlemek için bir sağlık uzmanına başvurun. Demir seviyeniz düşükse demir takviyesi faydalı olabilir. Demir emilimini arttırmak için C vitamini açısından zengin gıdalarla birlikte almayı deneyin.”